Yaşamımızı idame ettirebilmek ve isteklerimizi elde edebilmek için çalışmamız gerekiyor. Sistem bizi mutsuz etmek üzerine oldukça yoğun bir çaba sarf ettiği için de çoğu insan işini sevmiyor. Yıllar önce Konfüçyüs aslında bize ipucunu vermiş: “Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız.”
Peki, bu gerçekleştirilebilecek bir durum mu yoksa bir ütopik düşünce mi? Kendi yaşam deneyimimden biliyorum ki bu gerçekleşebilecek bir durum. Sizin bunu ulaşılmaz görmeyip yaşam olasılıklarınızın içine dahil etmeniz gerekiyor. Siz niyetlerinizi inancınız haline dönüştürdükçe mucizevi değişimler oluyor. İlk başlarda ben bunu yapamam imkansız dediğinizde siz istedikçe ve bu isteğiniz sizin ruhsal planınızla örtüşüyorsa değişim gerçekleşmeye sizin farkında olmadığınız olasılıklar hayatınıza dahil oluyor. önemli bir nokta istediğiniz yerde çalışırken bir başkasına kötülük yapmayı düşünmemeniz gerekiyor. Çünkü kimin için neyi düşünürseniz aslında o düşünce enerjisini kendi yaşamınıza dahil ediyor ve işleri arap saçına çevirebiliyorsunuz. Size ve herkese hizmet edecek şekilde istediğinizde kalben saf olduğunuzda istekleriniz gerçekleşir. Bazı konumlar dışarıdan çekici görünür bununla birlikte işi elde ettiğinizde hayal kırıklığına uğrarsınız. Bunun sebebi sizin kişiliğinizle işin kişiliğinin ne kadar örtüştüğü ile alakalıdır. Önce kendinizi tanıyın, sonra işin detaylarını öğrenin, ilk isteğinizi enerji boyutunda şekillendirin. Sonrasında hayal gücünüzle canlandırın. O işi yaparken kendinizi hayal edin. Bu hayal de ortaya çıkan duygularınıza odaklanın. Eğer sizi tedirgin eden korkular varsa bunları bilinçaltı teknikleri ile arındırın. Bunu kendi başınıza yapacağınız gibi bir uzman desteği ile de yapabilirsiniz. Yeniden hayalinizi canlandırın duygularınızı kontrol edin. Her şey yolunda heyecan ve coşku varsa kendi kendinize “evet, artık bu iş için yeterli ve hazırım. Atmama gereken adımları fark etmeyi seçiyorum,” diyerek niyetinizi serbest bırakın. Şartlar kendiliğinden dönüşecek ve istekleriniz size gelmeye başlayacaktır.
Niyetinizi gerçekleştirmek için kendinizi kontrol etmeniz gerektiğinden bahsetmiştim. Yıllardır kendi kendimizle olduğumuz için kendimize objektif olarak bakamayabiliriz. Benim asli halimi tanımak için bana renklerle kişilik tipleri, meta programları, sevgi dilleri ve astrolojik doğum haritası çok önemli konuları ayırt etmeme neden olmuştu. Aslında kendimle uyuşmayan bir iş kolundaydım kendimi tanıdıkça beni mutlu eden işin o iş olmadığını fark etmiştim. Sonrasında çalışmak istediğim iş ile ilgili detaylı bir liste oluşturmuştum. Bu detaylı listede olan işe ulaşmama engel olan her konuyu fark ettikçe dönüştürdüm. Kendi içsel gücüme inanmaya ve güvenmeye başladım. Ruhsal olarak olmam gereken her neresi ise orada olmayı seçiyorum dedim. Ve sisteme kendimi teslim ettim. Teslimiyet yazıldığı kadar kolay olmadı benim hayatımda zihnim devreye girip bana olumsuz senaryolar yazdı, etrafımda olan insanlar beni okuduğum işi yapmam konusunda ikna etmek için uğraştılar. Arada korkularım devreye girip yok ben bu yeni iş yolundan vazgeçsem mi dedim. Neyse ki ruhum beni dengeye getirip hedefime odaklanmada benden daha kararlıydı. Değişimi ruh, zihin ve beden olarak gerçekleştirdik.
Ben oldukça gözü kara bir şekilde bu değişime girdim. Önce işimden ayrılıp sonra yeni oluşumun içinde kendime bir yol haritası oluşturdum. Bu zor olan bir yöntemmiş. Sizler eski düzenin içinde yeni yaşamınızı yaratın. Ekonomik korkularınız ve güven probleminiz varsa ikinci yöntem sizin için daha uygun bir yöntem olacaktır. Hiçbir şey için geç kalmış sayılmazsınız. Gerçekten istiyorsanız hem sosyal hem de iş hayatınızı yeniden yaratabilirsiniz. İstedikten sonra her şey mümkün oluyor. Deneyip değiştirmediğim hiçbir şeyin bilgisini kimse ile paylaşmam. Kitaplarda ya da yazılarda birçok bilgi okuyup çok heyecanlandığım bilgiler olmuştu. Evet çok güzel sihirli bir dünyanın kapısı aralanıyor o bilgilerle ancak o bilgileri uygularken zaman zaman zorluklarla karşılaşıyorsunuz, bilgiye olan inancınız zedeleniyor. Aslında bilgi doğru bilgi ancak bunlarında bazı püf noktaları var. Alma verme dengesini yerine getirmezseniz yaşamınıza bir şeyleri alamıyorsunuz. Eğer hep alıcı yapıda biriyseniz hayatınıza o isteğinizi alamıyorsunuz. Herkesin kendi zamanı var. Birisi dileğini üç günde elde ederken sizin dileğinizin gerçekleşmesi yılları alabiliyor. Her birimizin bilinçaltında farklı kök inançlar var bu inançlara aykırı dileğiniz varsa gerçekleşmiyor. Böyle bir inancınız var diye yaşamınızı istekleriniz doğrultusunda yönlendiremeyecek değilsiniz. İnançlarınızı değiştirirseniz o dilekleriniz hayatınıza kolayca gelir. Bu dileğinizin önce sizin sonra da bütünün hayrına hizmet etmesi gerekir. Olmuyor diye bırakmak yerine önünüzdeki engelleri fark edip temizledikçe her şey mümkün olacaktır. Daha önceki yazılarımda ho’oponopono yönteminden bahsetmiştim. Önümüzdeki engelleri kaldırmak için bu yöntemi kullanabiliriz. “Hayallerimdeki işte çalışamamamın %100 sorumlusu benim. Bu işte çalışmama engel olan tüm anılarım ve verilerim üzgünüm, özür dilerim. Bu zamana kadar sizi fark edemeyip temizleyemediğim için lütfen beni affedin. Bana arınma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim sizi seviyorum. Özür dilerim, lütfen beni affet, teşekkür ederim, seni seviyorum.”
Eğer bir destek gerektiğini düşünüyorsanız işte size harika bir fırsat Mutlu İş Workshopu. Yaşamda her şey mümkün.
Hepimiz keyif aldığımız işte çalışmayı, kolay ve bol para kazanmayı hak ediyoruz.
Yasemin Derya Metin