Hastalıklar ve Düşünceler
Hastalıklar ve Düşünceler
Kanıta dayalı modern tıp bizim dışsal ya da genetik faktörlerden dolayı hastalandığımızı bize öğretmiştir. Hastalığın sorumlusu sadece bu faktörler midir?
Doğuştan gelen engeller ve sonradan kaza sonucu ortaya çıkan engellik hali bugünkü konumuzun dışında. Onu da bir başka gün açıklayacağım.
İnsan, dıştan bakıldığında sadece beden olarak algılanabilir; ancak ruh, zihin ve beden üçlüsü halinde var olur.
Hastalık sürecine ruh açısından bakarsak ruh kendine hastalığı ders olarak seçmişse o zaman yaşamımıza getirir. Bu planladığı dersi sağlıklı olarak da alabilir. Farkındalığı yüksek kişi kendi yaşamını gözlemler ve yaşamda yol ayrımlarına geldiğine ruhunun isteği doğrultusunda seçimler yapıp yaşayarak o dersi sağlıklı olarak da öğrenebilir.
Beden aslında mükemmel halde yaratılmıştır. Kendi kendini yenileyerek ortaya çıkan çoğu hastalığı iyileştirebilecek donanıma sahiptir. Her gün milyonlarca hücre parçalanır ve yerine yenisi bizim herhangi bir çabamızı ya da komutumuzu beklemeksizin gerçekleşir.
Hastalıkların sebebini ağırlıklı olarak zihin ortaya çıkarır. Zihin bunu nasıl yapar? İnsanın sahip olduğu enerjiyi 100 birim olarak belirleyelim. Bu enerji beden için kullanılmaktadır. 40 birimi bedenin hayatı fonksiyonları için kullanıma ayrılır. Bu enerji başka bir durum için kullanılamaz. Geriye kalan 60 birim enerji vücudun kendini yenilemesine ayrılmıştır. Acil bir durum olduğunda ihtiyaç olan enerji buradan alınır. Zihinde ortaya çıkan her olumsuz düşünce bu 60 birimden enerji almaya başlar. Kişi ne kadar düşünce ve düşünce kaynaklı ortaya çıkan olumsuz duyguları arttırırsa o zaman bu 60 birim enerji gittikçe azalacaktır. Bu 60 birim enerji parçalanan hücrelerin yerine yenisini üretmek için kullanıma ayrılmıştır. Kişi olumsuz düşünceleri ile yenilenecek dokulara engel olur. Oluşum gecikir. Bu gecikme esnasında, vücutta herhangi bir virüs ya da bakteri varsa o bölgeye saldırıp hasar verir. Bu hasar sonucunda da vücutta hastalık diye adlandırdığımız fizyolojik rahatsızlıklar ortaya çıkar. Hayatımızda kendimizi kandırmadan içsel olarak ne kadar çok pozitif düşünce var edersek o oranda sağlıklı olmaya başlarız.
Düşüncelerimizle genetik olarak bize geçebilme ihtimali olan hastalıkları bile almayabiliriz. Aileden gelen genetik bir hastalık varsa “bu o kişinin seçimiydi ben sağlıklı olmayı seçiyorum” deyip olumlu düşünce, duygu ve enerjimizle sağlıklı bir yaşam sürebiliriz.
Gözle görülen fiziksel bedenden başka enerji bedenlerimiz de mevcuttur. Biz bu enerji bedenleri pozitif enerjilerle beslediğimizde enerji bedenimiz güçlenecek çakralarımız vasıtasıyla bu enerji fiziksel bedenimize akacak ve fiziksel bedenimiz de doğal enerji döngüsüne girdiği için kendiliğinden iyileşmeye başlayacaktır.
Nasıl ki fiziksel bedeni güzelleştirmek için egzersiz yapılıyorsa; olumlu düşünerek de zihne egzersiz yaptırılabilir. Uzun zaman diliminde düşünceler izlenip, aslında size hizmet etmeyen düşünceleri fark edip bırakmak, meditasyon yapmak, nefes çalışması yapmak ya da kendini tam olarak vererek ibadet etmek. Farz olduğu için değil Allah’ın huzuruna çıkıp onunla konuşmak için ibadet etmek ve bunu kalben yapmak zamanınız yoksa kısa aralıklar için de yapılacak çeşitli uygulamalar var. Esma-ül Hüsnayı araştırıp, o an içinde bulunduğunuz durumu dönüştürecek Esma’yı zikretmek; dört cümleden oluşan kelimeleri tekrarlayarak uygulanacak ho’oponopono yöntemi (özür dilerim, lütfen beni affet, teşekkür ederim, seni seviyorum); olumlamalar.
Size uygun olan yöntem her ne ise onu belirleyin, bunları yapmaya başlayın ve sağlıklı bir yaşama adımlar atın.
Yaşadığımız her şey bizim sorumluluğumuzda ve bizim seçimlerimiz doğrultusunda gerçekleşir. Diğer insanların davranışlarına biz izin veririz.
Pozitif ve sağlıklı günlere doğru adım atalım.
Yasemin Derya Metin