Duygular ve Beklentiler
Duygular ve Beklentiler
Yaşam içinde arzu ettiğimiz bir duyguyu alabilmek için karşımızdaki insanlara çeşitli davranışlar sergileriz. Bu davranışları alamadığımız zaman da saldırgan davranışlar içine gireriz. Hepimizin birbirimizle ilgili duygusal bir beklentisi vardır.
Kendi içimizde duygusal boşluğumuzu kendimize verip doldursak; aslında diğer insanların davranışları bizim için önemli olmayacak. Biz her şeyin kaynağıyız. O kaynak olduğumuzu hatırlamamız ve kaynakla yeniden bir olduğumuzu fark etmemiz gerekiyor. Kaynağın bir eksikliği olamaz. Kaynak her zaman yeterli ve tamdır.
Kaynak olduğumuzu unutup kendi dışımızda ararız her şeyi. Bu neyin bizde oluşturduğu yanılsamadır? Özümüzden uzaklaştıkça dışa odaklanmaya başlarız. Temel nedenimiz budur. Oysaki kendi içimizdeki öze geri dönüş yapsak o zaman kaynak olduğumuzun farkındalığına da erişeceğiz.
Etrafımızda olan herkes bize kendi gücümüzü fark etmemiz adına çeşitli roller oynarlar. O kişiyi olumlu ya da olumsuz etiketlemek bize ruhsal açıdan bir fayda sağlamaz. Sadece kendi yapması gereken görevi yerine getiriyor.
Dışarıdan birinin bizi hangi duygu ile beslemesin bekliyorsak o duygu tüm hücrelerimizde dolana kadar kendimizi tüm hücrelerimize kadar o duygu ile dolana kadar içsel olarak eksik olan duyguyu açığa çıkarmalıyız. İnsan olarak en çok sevilmek isteriz. Kendimizle dürüst olup kendimizi sevmeye başlamalıyız. Biz kendimizi sevmezken bir başkasının bizi sevmesini neden bekleriz? Kendimizi sevemiyorsak aslında bir başkasının bizi sevmesini istememiz de sadece sahte bir istektir.
Yaşamda daha mutlu olmak için yeni bir davranış şeklini yaparak hayatımızı gözlemleyelim. Dışarıdan beklediğimiz duygusal beklentilerin teker teker kendimizde ortaya çıkaralım ve o duygu bizde tamamlanınca bizi üzdüğünü söylediğimiz insanlarla ilişkimize dışarıdan bir gözle yeniden bakalım. Hala o insanın davranışları bizi üzüyor mu?
Kendimiz için bir adım atalım.
Yasemin Derya Metin