Niyetlerimizin Gerçek Olması
Niyetlerimizin Gerçek Olması
Niyet oluşturmak, onun gerçekleşme süreci ile ilgili birçok yerde bilgiye ulaşmışsınızdır. Yaşam içinde kendi deneyimleriniz de olmuştur. Ben de kendi deneyimlerimi paylaşacağım.
Niyetin, saf niyet olması ile ilgili bir bilgi okumuştum. Bunu okuduğumda saf niyet nasıl olmalı diye aklımdan geçirmiştim. Bu bilgiye ulaştıktan bir süre sonra tiyatroya gitmek için yola çıktım. Malum İstanbul trafiği oyun başladıktan 5 dakika sonra ancak oyuna girebildim. İstanbul’da uzak bir yerde yaşamama rağmen tek başıma yaptığım planlamalarda gecikme yaşamam. Sistemin öğretisi olduğu için o gün geciktim. Oyun tek kişilik bir oyun olduğu için daha da çok kendimi huzursuz oldum. Yapılan işe saygı göstermiyormuşum gibi hissettim. Yerime yerleştikten sonra kendi kendime ‘çok ayıp oldu, keşke sanatçıdan özür dileyebilsem’ dedim. Burada kendimle ilgili bir beklentim yoktu. Sadece yoğun olarak hissettiğim duygu, sanatçıya duyduğum saygıyı ona iletebilmekti. Oyun bittikten sonra bir şekilde biz sanatçı ile karşılaştık ve ben özrümü diledim. Bu deneyimde saf niyetin ne olduğunu anlamıştım. Beklentisiz bir oluş halinde, sevgi ve minnet duygularının yoğunluğu bizim niyetimizin içeriğindeki olumsuzlukları şifalandırıyordu.
İçsel olarak, içteki durumun ne olduğunu tam olarak bilmesem de dengesizliğin olduğu bir dönemdeydim. Tam olarak kendimi mutlu hissedemiyordum. Neler olduğunu anlamak için ‘şu an yaşadıklarımın kaynağı ne’ diye sorumu sorup meditasyona başladım. Meditasyon esnasında durumun içsel huzursuzluk olduğunu algıladım. Bunu dönüştürmem için ‘şu an var olan bu huzursuzluğun şeklini görsel olarak görmek istiyorum’ deyip görüntünün oluşmasını bekledim. Kökleri oldukça güçlü gövdesi kalın ve büyük bir ağaç olarak gördüm. Bunun huzura dönüşmesi zor diye düşünmüştüm. ‘Dönüşüm için ne yapmalıyım’ diye sordum. Birkaç gün önce Topkapı Sarayı’nın bahçesinde gördüğüm çam ağacına aşılanmış incir ağacını gördüm. Ben de huzursuzluk ağacının birçok yerine huzur ağacının dallarını aşıladım. Aşılamayı bitirdikten sonra 21 gün boyunca bu ağacı her gün sevgi ile sularsam huzursuzluk ağacının tamamen huzur ağacına dönüşeceği bilgisi geldi. Çalışmayı bitirmeden his olarak gelen bir durumdan son bir niyet yaptım ‘şu an dünya üzerinde yer ve kişi olarak iznim olanlar için de bu çalışmayı yapmaya; kendim için yapacağım çalışmaların enerjisi iznim olan yerlere ve kişilere de aksın’ diye niyet ettim. Bu çalışmayı bir kere yaptım ve artık huzurum daha dengede. Elbette yaşamın inişleri çıkışları var ancak bu çalışmadan sonra ben bu süreçlerde yaşamla dans etmeyi öğrendim. Kendi niyetinizin içine izniniz olanları da dahil ettiğinizde daha hızlı bir şekilde gerçekleşiyor.
Sevgi ve bütüne hizmet arzunuz ne kadar yüksekse kendi yaşamınızdaki değişimleri de sizin için doğru zamanda gerçekleştirirsiniz. Bazen şartların oluşması, sizin hazır olmanız için zaman gerekebilir. Bu süreci de sabırla beklediğinizde kendi hayallerinizden bile iyisi size gelir. Çocuklukta yaşadığım deneyimlerden dolayı hayvanlara karşı bir korkum vardı. Bu durum beni yaşım ilerledikçe huzursuz ve mutsuz ediyordu. Aldığım çalışmaları korkularım gitsin diye kendime uyguluyordum. Yeni ay niyetlerimin arasında evcil hayvanlarla oynamak da vardı. Ben bu işi çalışmalarla dönüştürme aşamasına doğru ilerlettiğim bir süreçte dünya çapında yapılacak bir meditasyona katılacağım akşam evin balkonuna bir muhabbet kuşu geldi. O kuş gitmedi şimdi bizim ailemizin bir parçası oldu. O geldikten ve ona alıştıktan sonra kedi ve köpeklerle ilgili korkularımda geçti. Onlara da dokunabiliyorum, oynayabiliyorum. Bu da niyetimin olması için zamanı deneyimlediğim bir durumdu.
Niyetlerimiz gerçekleşir. Yeter ki o niyeti ne ile besliyoruz onu bilelim ve zamanı gelince o niyetin yaşamımıza dahil olacağını bilelim.
Yasemin Derya Metin