Yeni Çocuklar Bizi Özümüze Döndürecekler
Yeni Çocuklar Bizi Özümüze Döndürecekler
İnsanlık olarak hem dünyanın hem de kendi fizyolojik bedenimizin dengesini bozduk. Sistemin yeniden hizalanması gerekiyor. Bu hizalanmayı da bize özellikle 2000 sonra gelen yeni jenerasyon çocuklar gerçekleştirecekler.
Bizim olağan diye algılamaya başladığımız yaşam tarzımız aslında ruhumuza hizmet etmeyen ögeler barındırıyor. Bu durumu çok fazla kanıksadığımız için olanın farkında değiliz. Yeni nesil çocuklar ise bizim dünyamıza ayak uyduramıyorlar. Uyduramamalarının nedeni de bedenimizin kaldırabileceğinden çok daha fazla uyaran var etrafımızda; yediğimiz gıdalar bedenin doğal metabolizması tarafından toksin olarak algılanabilecek hale dönüştü. Farkında olmadan kendimizi belki de intihar ediyoruz. Bu çocukların çoğunun ise aşırı hassasiyetleri var. Bu hassasiyetleri sonucu aileler yaşam standartlarını değiştirmeye başlıyorlar. Yaşam standartı diye gördüğümüz durum konforsuz bir yaşam. Çocuklar ailelerini zorunlu olarak konforlu yola çeviriyorlar.
Bir çocuğun büyürken en çok ihtiyacı olan besinlerden biri de anne ve baba sevgisi. Ancak yaşam koşullarından dolayı çalışma hayatının girdabına girilip sevgi ve ilgi önemsenmez hale geliniyor. Çocuklar bakıcılarda ya da kreşlerde büyümeye başlıyorlar. Almaları gereken sevgiyi alamadıkları için anne babayı yanında olsun diye hafif ya da ağır hastalıkları beden deneyimlemeyi seçiyor.
Sistemin dişlileri arasından çıkalım ve ruhumuzun seçimlerini izlemeye başlayalım. Bu güzel çocukların bize gösterdiği rehberlik doğrultusunda sevgiyi yaşamımıza alalım. Biz sevgiyi yaşamın her alanında ortaya çıkardıkça bu çocuklar da daha fazla hastalık deneyimleme ihtiyacında olmayacaklar. Sevgi, sağlık ve kolaylıkla her şey yoluna girecek.
Yasemin Derya Metin